Görüntüsü itibari ile; ağıza atıldığında dağılacak, kokusu damağımıza yayılacakmış gibi bir düşünce oluşturuyordu, her yanının susam kaplı olması ise cabasıydı. Ancak yediğim anda hayal kırıklığı yaratıyordu.
Bugün, babamın "- Tuzlu bir şeyler yapmıyorsun, hep tatlı şekerli şeyler yapıyorsun." diye dert yanması sonucunda arayışa koyuldum. Bir çok tarif okudum, yorumları da tabi ki. Bilirsiniz bu gibi durumlarda tarifi uygulayan kişilerin görüşleri, tarif hakkındaki soru işaretlerini yok etmede birebirdir.
Ve sonuç olarak, Annemin İkramları adlı blogdan bulduğum tarifi yapmaya karar verdim. Sonuç mu?
Ha- ri -ka! =) Dışı kızarmış çıtır susamlarla kaplı, elde değil ağızda dağılan, yumurta veya sirke kokusu olmayan, çay yanına süper yakışan, e daha ne olsun dedirten bir kurabiye.
Malzemeler:
1/2 çay bardağı sıvı yağ
150 gr margarin, yumuşamış (tarifte 1 paket diyor)
2 yemek kaşığı sirke (elma sirkesi)
4 yemek kaşığı soğuk su
1 paket kabartma tozu
1 çay kaşığı tuz
1 tatlı kaşığı şeker
1 yumurta ( sarısı içine, beyazı dışına)
aldığı kadar un
1 çay kaşığı mahlep (ben kullanmadım)
Yapılışı:
Hamurun tam olarak olup olmadığını anlamak için, hamurdan ceviz boyutunda bir parça alıp avcunuzda yuvarlamaya calışın, ele yapışmayıp, düzgün ve pürüzsüz bir hamur topu [nur topu der gibi oldu =) ] elde etmeniz gerekiyor. Bu arada hamur içerisinde bulunan sirke sizi endişelendirmesin, henüz pişmemişken hissedilen sirke kokusu, piştikten sonra kayboluyor.
Hamuru yoğurduktan sonra ceviz büyüklüğünde yaptığımız hamur toplarının =) orta kısmını serçe parmağımızla delip fotoğraftaki gibi bir görüntü elde etmeye çalışıyoruz. Ardından önce yumurta akına batırıp sonrasında susam dolu tabağımızda iyice susama buluyoruz. Önceden 175'C ye ısıtılmış fırında kızarana dek pişiriyoruz. Susamlar ilk başta beyaz oldukları için kısa bir süre sonra pembeleşiyorlar, sakın aldanmayın =) Fotoğrafta göründüğü gibi kızarmış olması gerekiyor. Kurabiyeleri fırından çıkardıktan sonra ılımasını bekleyin , tabi benim babam gibi evinizde sabırsız kimseler yoksa =)
Sonuç olarak; sabreden derviş muradına erermiş diyerek, taze demlenmiş mis gibi bir bardak çayı da kurabiyelerimizin yanına alıp afiyetle yiyoruz =)
Of çok güzel!
YanıtlaSilBu tür tarifleri mahlep bulamadığım için yapamıyordum,yapabilirmişim,çok sevindim:D
Bunu da kesinlikle deneyeceğim:D
Annenin harika pırasa salatasının da müdavimi olduk biliyor musun? Hatta bugün yazısını bile yazdım:)
SvGLove: Canım inan ki çok mutlu oldum , annemi görmen gerek öyle mutlu oldu ki, yazını okuttum kendisine =) Çok teşekkür ederim...
YanıtlaSilMekila'cım,kendimden de yazdım sana, buraya da yazayım; canım biz bayıldık bu lezzete:)Anneciğin telif hakkını alsın bence bu salatanın:)
YanıtlaSilHerkese tavsiye ettik biz. Bol biberli,ekşili harika bi salata bu:) Bak yine çekti canım,3-5 gün arayla sürekli yiyeceğiz herhalde:))
Mahlep çok yakışıyor bu tür tuzlulara,ellerine sağlık çok nefis görünüyor..
YanıtlaSilMekilacım ben de Sevgi'den yönlenerek buldum seni:) Pırasa salatanı öyle övmüş ki en yakın zamanda ben de deneyeceğim sanırım:) Bu arada simitler de hazır gibi profesyonel görünüyor, ellerinize sağlık:) Ben de beklerim bloguma:)
YanıtlaSilGörüşmek dileğiyle..
Sound of the Rain : Hoşgeldin canım, evet pırasa salatası bir süreden sonra bağımlılık yaratıyor sanki, insan sevince sürekli yemek istiyor, ben de çok seviyorum. Kurabiyeler için yaptığın yoruma da teşekkür ederim =)
YanıtlaSilBlogunu ziyaret ettim çok cici, tabi takipçin de oldum =)
Limon Çiçekleri : Canım benim çok teşekkür ederim, mahlep konusunu bilmiyorum daha önce yemedim tadı nasıldır acaba =)
Ellerine sağlık ,mahleplide çok lezzetli oluyor tecrübeyle sabit:)
YanıtlaSilçoook güzel görünüyorlar... ellerine sağlık.. "küncü"lü lezzetleri ben de çok severim tercih yaparken önceliğimi alırlar...
YanıtlaSileline sağlık Mekilacım
YanıtlaSilbende buna benzer bi tarif var ama simit şeklinde yapmak aklıma gelmemişti,deneyeceğim
Benim de en sevdiğim tuzlulardan bu simitler, eline sağlık
YanıtlaSilUff acıkmıştım da şimdi nasıl canım çektii :) Ellerine sağlık tatlım harika görünüyor :)
YanıtlaSilNisamu : Hmm mahlep bulduğum zaman bir de öyle deneyeyim bakalım, lezzeti nasıl =) Teşekkürler
YanıtlaSilEmine Öztürk : Teşekkür ederim canım, evet kesinlikle küncülü ayrı bir lezzette olur =)
Pastane'den : Çok lezzetli bir tarif bu şekli de çok yakışıyor bence, çok teşekkür ederim =)
Sarkaç : Çok teşekkür ederim canım, keşke ikram edebilme şansım olsaydı
Yeşim : Çok teşekkür ederim canım, açken bu tarz yiyeceklere yaklaşmak bol bol cici yağlar yapıyor biz hanımlara, aman dikkat =)
Sevgili Mekila hanim,
YanıtlaSilBen de sizin gibi uzuuunca bir süredir arayıştayim ,tarifiniz umarim en az sizi memnun ettiği kadar benide memnun edecek bir tariftir. En kısa zamanda deneyip sonucu sizinle paylaşacağım..
sonucunu merakla bekliyorum melikeciğim, kolay gelsin umarım memnun kalırsın.
Silmekila hanım
YanıtlaSilben tuzlu kurabiyeyi denedim tadı çok güzel oldu ama dağıldılar ve ağzıma götürmeden dağılıyor neden böyle olduğunu çok merak ediyorum acil olarak cevap yazarsanız çünkü hemen bir daha yapmak istiyorum.
Vesile hanım
Silgeç dönüş yaptığım için kusura bakmayın. İçerisine eklediğimiz sirke miktarı çok fazla olursa, kurabiye gereğinden fazla narin hale gelir. Ayrıca pişme süresi de bunda etkili olabilir fazla pişirdiyseniz kuruduğu için de bu şekilde olmuş olabilir. Kurumasında etkili olabilecek bir diğer nedense fırınınızı fanlı turbo fanlı vs şekilde pişirimde kullanmaktır. İçerisine eklediğiniz un miktarı da "bu yeterli gelmez mi acaba biraz daha mı eklesem" diyip çok katı bir hamur elde ederseniz de aynı şekilde kötü sonuç çıkar ortaya. Ve fırını açıp baktığınızda kurabıyelere dokundunuz dıyelım halen yumusak bıraz daha pişsin diye bekletmeyin. kurabıye dışarı çıkıp dinlendiğinde de kendisini toplar. Susam kaplı olduğu için piştiğini en iyi şu şekilde anlarsınız kokuyu fırın dışından duyumsarsınız ve kurabıyenın altını cevırıp baktığınızda susamlar kızarmıştır, tabi yanmamasına da özen gösterin :) dilerim bir dahaki denemenizde olumlu sonuç elde edersiniz. sevgiler.