Bir yanda koliler, bir yanda paketler, bir yanda bohçalar vs hazırlıklar devam ediyor. Tuttuğumuz evde henüz bir başka kiracı oturmakta, yakın bir zamanda çıkacak, o zaman boya, temizlik işleri de tamamlanınca, eşyalarım taşınacak. Ancak şu an savaş alanı gibi ev (annemlerin evi) , her yerde bir kutu, bir hazırlanacaklar kütlesi.
Yine de tüm bu hengamenin içinde ben kafamdaki fikirleri somutlaştıran çalışmalarımı yapmaya devam ediyorum.
Nakış kasnağının dekoratif amaçlı kullanılmasını bu tür işlerle uğraşıyorsanız görmüş olma ihtimaliniz hayli yüksek. İşte o yaratıcı fikri ilk gördüğü andan beri aklının bir köşesinde tutan ben, aylaaaar öncesinden aldığım kahverengi kasnağı ne yapacağım nasıl bir desen kullanacağım konusunda kararsızlığımdan dolayı bir kenarda bekletiyordum. Daha önce şuradaki yazımda bahsettiğim anahtarlığı da hazırlayınca, kasnağı artık nasıl değerlendireceğim netleşmiş oldu.
Yine de tüm bu hengamenin içinde ben kafamdaki fikirleri somutlaştıran çalışmalarımı yapmaya devam ediyorum.
Nakış kasnağının dekoratif amaçlı kullanılmasını bu tür işlerle uğraşıyorsanız görmüş olma ihtimaliniz hayli yüksek. İşte o yaratıcı fikri ilk gördüğü andan beri aklının bir köşesinde tutan ben, aylaaaar öncesinden aldığım kahverengi kasnağı ne yapacağım nasıl bir desen kullanacağım konusunda kararsızlığımdan dolayı bir kenarda bekletiyordum. Daha önce şuradaki yazımda bahsettiğim anahtarlığı da hazırlayınca, kasnağı artık nasıl değerlendireceğim netleşmiş oldu.
Renk kombinasyonu da kesinleştikten sonra, kasnağı sprey boya ile siyaha boyayarak işe koyuldum. Başlangıçta üzerine çiçek vs türü bir şeyler düşünsem de, "Evim Güzel Evim" cümlesinin İngilizce versiyonu olan "Home Sweet Home" yazmakta karar kıldım.
Parçalar yavaş yavaş oluşuyor, bakalım bütünleşme aşamasında dekorasyon seçimlerim nasıl sonuçlanacak.
Parçalar yavaş yavaş oluşuyor, bakalım bütünleşme aşamasında dekorasyon seçimlerim nasıl sonuçlanacak.
Dekorasyonun düşündüğüm gibi olmama ihtimalinde en büyük etken tahminimce halı konusunda olur. Çünkü takip ediyorsanız yazılarımı, bilirsiniz ki en nefret ettiğim noktalardan biri , karşımdaki kişilerin çıkıp da
" Ama bu moda, herkes bunu alıyor, bunu istiyor, neden şu renk olmaz mı?" tarzındaki cümleleri ile muhatap olmaktır. Ben modaya uymam, herkesin aldığı şeyleri dayatılıyor diye hiiiç almam, bakarım, düşünürüm, aradığım bu mudur derim. Beğenirsem, deli rüzgarlı kafama uyarsa alırım. Neden deli rüzgarlı kafam diyorum, çünkü çoğu kişiye göre olması gereken, onların deyimi ile olağan çizgiler içinde değil fikirlerim. Ama böyle oldukça mutluyum ben, en azından farklıyım, kendimim, yapmak istediğim şekilde seçimlerim. Herkes bunu alıyor diyerek, herkes bunu giyiyor diyerek koyun misali yaşamıyorum. Kendi dünyamı gerçekleştirmeye çabalıyorum.
Ben mutlu isem, sevdiklerim mutlu ise sorun yok. Siz de deneyin bence, içinizden geldiği gibi olun, inanın daha mutlu olacaksınız.
Herkese sevgiler, bol gülücüklü bir haftanız olsun =)
Ben mutlu isem, sevdiklerim mutlu ise sorun yok. Siz de deneyin bence, içinizden geldiği gibi olun, inanın daha mutlu olacaksınız.
Herkese sevgiler, bol gülücüklü bir haftanız olsun =)