Yazı başlığında da belirttiğim gibi, fotoğraflar eski, yani şu sıralar düğün hazırlığı dolayısı ile bu şekilde çalışmalar veya siparişler ile ilgilenemiyorum. Anahtarlıkların birisi, Batu adında dünyaya gözlerini yeni açmış bir bebeğin fanatik babası içindi.
Bir diğeri ise; kendisi Fenerbahçeli olmasa da, sevgilisi için güzel ve özel bir hediye edinmek isteyen beyefendinin isteği üzerine, isimlerinin baş harflerini içerecek şekildeydi.
Aslında anahtarlıkları bahane ederek; yani "Artık yayınlamam gerek bu çalışmaları yoksa neredeyse yıllar geçecek eskiyecek" şeklindeki düşünceler ile kendimi bloga yazı yazacak fırsatı bulmak için zorladım. Hiç mi fırsat bulamadım daha önce?
Bir diğeri ise; kendisi Fenerbahçeli olmasa da, sevgilisi için güzel ve özel bir hediye edinmek isteyen beyefendinin isteği üzerine, isimlerinin baş harflerini içerecek şekildeydi.
Aslında anahtarlıkları bahane ederek; yani "Artık yayınlamam gerek bu çalışmaları yoksa neredeyse yıllar geçecek eskiyecek" şeklindeki düşünceler ile kendimi bloga yazı yazacak fırsatı bulmak için zorladım. Hiç mi fırsat bulamadım daha önce?
Elbette buldum, ancak artık düğüne bir kaç hafta kaldığı için duygusal ve fikirsel dengelerim karışmış durumda. Bir iki defa bilgisayar başına oturdum, blogda yeni yazı yazma kısmını dahi açtım, ancak parmaklarım bir türlü tuşlara dokunamadı.
Ah ne çok yazdım değil mi önceki yazılarımda da düğün nedeni ile gergin olduğumu, kafamın karışık ve yoğun olduğunu. Sanırım artık " Yahu şu kızın düğünü olsun bitsin de biz de kurtulalım kendisi de." diyorsunuzdur.
Ah ne çok yazdım değil mi önceki yazılarımda da düğün nedeni ile gergin olduğumu, kafamın karışık ve yoğun olduğunu. Sanırım artık " Yahu şu kızın düğünü olsun bitsin de biz de kurtulalım kendisi de." diyorsunuzdur.
Ben, kendi adıma aynen öyle bir cümle kuruyorum, sıkıldım bu telaşlı hallerimden, ayağımı uzatıp oturayım, keyif kahvelerini dingin kafa ile yudumlayayım, bol bol film izleyeyim, aklımda yalnızca okuduğum kitabın canlandırdığı görüntüler belirsin istiyorum.
Hanımlar az da olsa burç konularında ilgilidirler, ben günlük burç yorumu vs konulara inanmam, sevmem de. Yalnızca karakter özelliklerine inanırım. Mesela ben kova kadını özelliklerine %90 uyan biriyim. Ve kova burcu kişilerinin az ya da çok kendilerine hayran oldukları bilinir. Şu zamana dek bu burca dahil olduğum için mutlu ve gayet de gururlu idim . Amaaa meşhur özelliklerinden olan planlı, titiz, ölçen biçen, programlayan yapısı artık beni çıldırma noktasına getirdi.
Hanımlar az da olsa burç konularında ilgilidirler, ben günlük burç yorumu vs konulara inanmam, sevmem de. Yalnızca karakter özelliklerine inanırım. Mesela ben kova kadını özelliklerine %90 uyan biriyim. Ve kova burcu kişilerinin az ya da çok kendilerine hayran oldukları bilinir. Şu zamana dek bu burca dahil olduğum için mutlu ve gayet de gururlu idim . Amaaa meşhur özelliklerinden olan planlı, titiz, ölçen biçen, programlayan yapısı artık beni çıldırma noktasına getirdi.
Biliyorum sakin olmalıyım, biliyorum bazı şeyleri akışına bırakmalıyım ve biliyorum ki her şey her zaman planlandığı gibi olmaz. Ama gelin görün ki bunları bilsem de yine de kendime söz geçiremiyorum. Herhangi bir aksilik anında birden köpürüyor, en basit pürüzde sanki koca dağlar yıkılmış gibi davranıyorum. Her ne kadar "Boş ver, zaten tamamen hayal ettiğin gibi olamaz." deyip dursam da kendime. Olmuyor, olmuyor... Çok önemsediğim için çok titizleniyor, çok titizlendiğim için çok programlıyor, çok programladığım için de çok gerginleşiyorum.
Peki çaresi var mı? Var! O da yalnızca düğünün geçip gitmesi.
Uzun lafın kısası, buralardayım efendim, buralardayım da mazur görün beni, yani bir şeyler yazamıyorum ancak elimden geldiğince hazırlık aşamaları, ayrıntılar ile alakalı fotoğraflar çekiyorum. Kısmet olursa düğünden sonra o fotoğraflar ile güzel yazılar paylaşacağım sizinle.
İşte bu yüzden düğünden sonra görüşmek üzere inşallah.
Herkese sevgiler.
İşte bu yüzden düğünden sonra görüşmek üzere inşallah.
Herkese sevgiler.