Onbir ayın sultanı Ramazan Ayı öyle güzel bir zamanda öyle güzel bir bayramla bitti ki, bir daha böyle bir rastlantı olur mu bilemiyorum. Hem 30 Ağustos Zafer Bayramı hem de Ramazan Bayramı, harika bir tesadüf.
Yaylada olduğumuz için bayram günü, bu defa daha önceki zamanlarda olduğundan çok daha erken başladı. Kapımızı ilk çalanlar ellerinde çantaları torbaları ile merdivenleri hızlıca sevinçle çıkan çocuklar oldu. O anı fotoğraflamayı çok isterdim =) Sanırım "Eski bayramlar ayrı bir güzeldi" dememizin tek nedeni artık çocuk olmayışımız. Baksanıza bayramlar hala güzel olmasa çocuklar bunca neşeyi nasıl hissetsin nasıl yansıtsın. Çocukken zaman çabucak geçsin de büyüyelim diye can atarken, elimizdeki en değerli şeyi; masumiyeti, çocukluğun saflığını kaybedeceğimizi nerden bilebilirdik ki.
Yine de bayram sabahını neşeli çocuklar gibi karşılamak için, güzel ve bol sohbetli bir kahvaltı ile başlamak iyi olur dedik ve erkenden işe koyulduk. Ramazan ardından yapılacak ilk kahvaltı olduğu için, sofrayı ev ahalisinin istilasından kurtararak ancak bu kadar fotoğraflayabildim. Eksikler var sofrada ama olsun bu hali bile bana bu güzel günü anımsatmak için yeterli. Zaten gün de tüm güzelliğini yansıtarak merhaba demişti bize, terasa kurduğumuz kahvaltı soframızı, koyu lacivert renginde yağmur bulutlarını, sırtında taşırcasına getiren sisli dağların manzarası süslemişti.
Sofra keyfine farklı lezzetler, tariflerle renk katmayı çok sevdiğim için bu defa da kuzinede taze taze Peynirli Açma pişirdim. Tarif ise çok sevdiğim bir blogdan Pastaneden alıp uyguladım.
Kesinlikle verilen ölçülerde hiçbir değişiklik yapılmadan hazırlanınca süper lezzetli olan bir tarifti. Görüntü itibari ile asıl tariftekinden farklı olsa da herkes kapıştı diyebilirim =) Kuzinede birşeyler pişirmek biraz zor olabiliyor da =)
Tarifi ekliyorum ve bu güzel lezzet için de Pastaneden blogunun sahibesine çok çok teşşekkür ederim =)
Bu arada Eylül ayı ortalarına dek, yani yaklaşık 2 hafta kadar buralarda olamayacağım, döndüğümde inşallah daha güzel paylaşımlarla devam edecek ve sizler neler yazmış, neler yapmışsınız merakla okuyacağım.
Hepinizin Ramazan Bayramı 'nı ve Zafer Bayramı 'nı kutluyorum, sevgiler...
Malzemeler:
4 su bardağı un
1 paket instant maya (kuru maya)
1 çay bardağı süt
1 çay bardağı sıvı yağ
1 yumurta akı (sarısı üzerlerine sürülecek)
1 çorba kaşığı toz şeker
1 tatlı kaşığı tuz
1 çay bardağı ılık su
Arası için:
100 gram margarin
Üzeri için:
150 gram beyaz peynir
domates
1 yumurta sarısı
Yapılışı:
Yoğurma kabına öncelikle toz malzemeleri koyuyoruz ardından sıvı malzemeleri ilave edip yumuşak ve ele yapışmayan bir hamur yoğuruyoruz.
10 dakika hamuru mayalandırdıkan sonra 10 eşit parçaya bölüyoruz.
Her parçanın üzerine 1 çay kaşığı dolusu margarin koyup yoğurarak yediriyoruz.
Elimizle açtıktan sonra sarıp rulo haline getiriyoruz. Ruloyu kendi etrafında döndürerek gül böreği gibi yapıyoruz.Ardından ortasına parmaklarımız ile bastırarak çukurlaştırıyoruz. Bu çukurlara peynirleri koyup yayıyoruz üzerine domatesleri yerleştiriyoruz. Hamur kenarlarına yumurta sürüp 15 dk mayalanmaya bırakıyoruz. 190 derece fırında üzeri kızarana dek pişiriyoruz.
Tabi benim acelem olduğu için 15 dk mayalanma kısmını gerçekleştiremedim, kuzinenin sıcaklık ayarı da olmadığından fazla kızardılar ama buna rağmen lezzeti gayet güzeldi =)