24 Kasım 2011 Perşembe

İlk Öğretmenim; Annem ...


Hayata gözlerimi ilk açtığım anda gördüm ben öğretmenimi, hayatımın öğretmenini. Annemi...  Her gün oturup titizlikle; plan defterini kaleminden inci taneleri dökülüyormuşcasına güzel bir yazı ile yazarken izleyerek, okulda yanında olduğum zamanlarda, sanki kendi çocuklarıymış gibi öğrencilerine bakışını dokunuşunu gördüğümde kıskanıp; ellerine daha bir sıkı tutunarak kimi zaman da sarılarak, onca yorgunluğuna rağmen eve döndüğünde bitmek tükenmek bilmeyen sorularıma sabırla yanıt vererek anneliğin yanında yuvasında da öğretmenliğe devam eden annemden öğrendim ben ; öğretmen, öğretmenlik nedir, gerçek ve iyi bir öğretmen nasıl olmalıdır.
Öğretmenlik çok kutsal bir meslekti, evet hala öyle tabi ki, ama daha bir saygı duyulurdu eskiden. Öğretmen karşısında ceketler düğmelenir, her dediğine değer verilir, doğru görülür, çocuklar gönül rahatlığı ile emanet edilirdi öğretmene. Vurduğu yerde gül biterdi, çünkü haklıydı öğretmen, doğruydu, gereken neyse onu yapardı, adam ederdi, insan yetiştirirdi. 
Bu nedenle öğrencilik hayatım boyunca kendi öğretmenlerimde; annemde ve onun gibi yetiştirilmiş meslekdaşlarında gördüğüm nitelikleri aradım hep. Bu niteliklere sahip bir öğretmen gördüğünüzde sizler de farkediyorsunuzdur, onlar öyledirler ki varoluşlarını bu mesleğe adamış, her ne koşulda nasıl bir fidan olusa olsun, onu koca bir çınar haline getirebilmek için her fedakarlığı ve sabrı göstermişlerdir.
Bazı zamanlarda annemle oturup eski resimleri hakkında uzun sohbetler yaparız, öyle bir duygu seli ile anlatır ki fotoğrafların çekildiği zamanları sanki o anı yaşarım.
Annemdeki bu öğretmenlik aşkı ve mesleğiyle arasındaki bu güçlü bağ nerden geliyor sorusuna ise yanıtı yine bu fotoğraflarda bulmuştum. Daha önce de söylediğim gibi "Eski zamanlardaki öğretmenler bir başkaymış."
İlk fotoğrafın arkasında şöyle bir not yazılı, anneme, kendi öğretmeninden:
"Çalışkan ve uslu öğrencim, seni hayatta büyük mevki sahibi olarak görmek beni memnun eder. Okul hayatında başarılar dilerim." Ve belki de bu dilek çalışkan ve uslu öğrencinin kendisi gibi bir öğretmen olması yolunda yapılmış ilk güzel teşvikti.


Öğretmen olmak; okumak, araştırmak, ömür boyu yeni şeyler öğrenmek demekti. Belki de bu yüzdendir ; öğretmen olabilmek, kalbinden taşan meslek aşkını paylaşıp, tertemiz akıllara bilgiyi işleyebilmek uğruna.geceleri elektriği dahi olmayan  bir evde gaz lambasının titrek ışığında gözlerini feda edişi annemin.  
Bu öyle bir aşktı ki arkadaşları ile gittiği sinema çıkışı sonrasında çektirdiği bir fotoğraf ardında dahi duygularını şiirlerle dile getirmekteydi:
Öğretmen
Öğretmenliğe doğru ilk adım,
Kendimi bu yola adadım,
Küçük bir köy öğretmenidir adım,
Ben yıkık duvarlı evleri olan köyümü aradım
Ta ki ölümü karşımda bulana kadar adım adım"  B.O.

9 Mart 1973- Arkadaşlar ile sinema çıkışı- Adana

Öğretmen Okulu 2. Sınıf

Eğitim Enstitüsü ve Kız İlk Öğretmen Okulu - Adana 20 Mart 1972


Annemin öğretmenleri; şu zarafete, öğretmen sıfatına layık duruşlarına bakar mısınız, insan nasıl olur da böyle öğretmenler karşısında saygı ile eğilmez ki...


Bu fotoğraf size bir şeyi hatırlatabilir, evet Hanımın Çiftliği dizisinde hastane olarak görmeye alışık olduğumuz bina, eskiden okulmuş, annemlerin okulu =)

Yıl 1982 

Öğretmeninin de dediği gibi "çalışkan ve uslu" olan öğrenci, artık bir öğretmen olmuştur, bugüne dek 38 yıldır aynı aşkla, aynı heyecan ile mesleğini icra etmiştir. 
Uzun lafın kısası =) ;
Başta, ilk gördüğüm öğretmenim yani annemin olmak üzere, ağabeyimin, ablamın, yengemin ve diğer tüm öğretmenlerin, Öğretmenler Gününü kutlarım..

4 yorum:

  1. bir öğretmen olarak yazını zevkle okudum, çok teşekkürler. (:

    YanıtlaSil
  2. ne güzel anlatmışsın.annen ne güzel öğretmenmiş...ellerinden öperim,selamlarımı ilet.

    YanıtlaSil
  3. ne kadar güzel anlatmışsın çok duygulandım öğretmen olmama rağmen öğretme olanlar kimbilir nası etkilenmiştir çok şanslısın sevgiler

    YanıtlaSil
  4. swotpisces: rica ederim canım =)

    kpsszede: teşekkür ederiz canım, iletirim =)

    gönül: ben de çok duygulanarak yazmıştım demek ki bu duygu geçişi yaşanmış ,sevindim, teşekkür ederim canım =)

    YanıtlaSil