9 Aralık 2014 Salı

Hayaller ve Çizgiler

Her yer kar kış kıyamet halinde buz gibiyken, Adana kışı günlük güneşlik , ince bir ceketi at koluna çık, modunda iken bugün hava kapalı ve yağmurlu. Güneşin verdiği pozitif enerjiye aşık olduğum için gri bulutları görmek bende direkt nostalji, hüzün duygusallık hali yarattı. Yine de bu anların da tadı bir başka. Bol bol hayal kurmamı sağlıyor. Hayal kurarken 1950'lerin slow veya jazz müzikleri de eşlik ediyorsa değmeyin keyfime. Küçük kutu gibi bir kafede, sokağı gören manzarası ağaç dalları ile güzelleşmiş bir pencere önünde, yeşil bir berjerde oturmuş nefis bir kahve yudumladığımı düşlerim [ çok mu detaylı oldu =) ]

  
Soğuk ve yağmurdan üşenip kafeye gidemesem de evde kahvemi yapıp, müziğimi açarak kendimce bir şeyler karalamaya koyuldum onlar da zaten kağıt üzerine değil, sanal ekrana. Mevsim kış hava yağmurlu olunca çizdiklerim de etkilendi haliyle. Süper bir çizer vs değilim, eğitimini almışlığım da yok, herhangi bir iddiam da yok bu konuda ama çizmeye, resim ile uğraşmaya bayılıyorum. Çocukluğumdan beri en sevdiğim ilgi alanlarıydı zaten resim ve müzik. Sonrasında hayat çok farkı yönlere sürüklemiş olsa bile halen tadını çıkarmaya çalışırım bu güzelliklerin. 

Telefon ekranında ancak bu kadar çiziliyor =)

Neden illa kalıplaşmış işler yapmalıdır insan ? Ne demek mi istiyorum ? Mesela ben; müzik , fotoğraf, çizim ve pasta yapmayı çok seviyorum. Neden bunların birleşimi bir iş yok =))) Neden sıkıla sıkıla değil de hoplaya zıplaya, sevinçle heyecan ile koşup başına geçtiğimiz meslekler yok ki =) Hepsi asık suratlı, gri renkli , siyah sisli yüzler oluşturan can sıkıcı , insanı yaşlandıran pranga meslekler. Geçinmeye çalışırken neden her gün içindeki çocuğu öldürmek küstürmek zorunda kalınmalı ?



Sorular sorular sorulaaaaaar ... 
Boş verin hadi güzel bir şarkı açıp dans edelim. 
Laaa la laaaaaa...