Sonunda onca günün koşturmacası, emeği karşılığını buldu. Tek bir gülüş her şeye değdi. Halasının kuzusu Ela 1 yaşında, Allah nice uzun yıllar nasip etsin, mutlu sağlıklı bir ömür yazsın. Belki kendisi bu olanları hatırlamayacak ama dedim ya pastasını, süsleri vs gördüğü andaki o bir anlık gülümsemesi benim için dünyalara bedeldi. Kuzucuğumun annesi sordu " Nasıl bir duygu hala olmak?" tarifi yok ki, gerçekten yok, yani en azından benim için böyle. Ela doğduğundan beri hep aynı şeyi düşünürüm; "Hala olmak böyle bir duygu ise anneliği düşünemiyorum bile" .
Mesela kötü bir rastlantı işte, doğum gününde nezle olmuş kuzum ve o gözlerin kızarıklığı, hapşırmalar vs gördükçe içim eridi, elimden de bir şey gelmiyordu, öyle hasta olduğunu görmek gerçekten berbat bir duygu. Uuuf, aman aman, beni duygusal anlara daldırmayın çıkamam =) Konumuza geri dönelim, doğum günü için aklımda binlerce fikir uçuşup duruyordu, hepsini yapmaya da ne zamanım ne gücüm ne de imkanım vardı. Ama o fikirden bir diğerine atlarken de kafam hayli yorulmuştu. Her şeyi yapmak istiyordum ,hepsi de benim el emeğim ve çok güzel olmalıydı. Öyle ki bir ara balonları dahi hazır almayıp, imal ederim diye korktum kendimden =) Hahaha =) Şaka bir yana ne kadar az fotoğraf çekmişim ona üzüldüm =(
Yukarıdaki yazıda renkli kartonlar ve kurdeladan yararlandım, uygun fonttaki yazı tipi ve harflerini belirledikten sonra gerisi kes yapıştır işi diyip başladım ama, göründüğü kadar kolay değilmiş. Ya da çok titiz davrandığım için bana öyle geldi.
Veee yaş kurabiyelerinin hazırlık aşaması... Açıkçası bu doğum günü kurabiyeleri ve pastasının hazırlığı sırasında sinirlerim biraz bozuldu. Mail veya mesaj aracılığı ile sipariş vermek için fiyat soranlar vs oldu. Dışarıdan bakıldığında "altı üstü kurabiye bir de pasta" denilebilir ama böyle düşünenlere, işin içine bir girmelerini tavsiye ediyorum. Gerçekten alın malzemeleri oturun bir yapmaya çalışın, ha belki de çok daha güzelini de yaparsınız, tebrik ederim ama eğer ortada bir emek varsa buna lütfen saygı gösterin. Ben bu uğraşı butik olarak, hobi olarak yapıyorum, yani pastanem vs yok evde kendi emeğim, kendi imkanım ile ulaşıyorum bir şeylere. Aşağıdaki fotoğrafta görebilirsiniz, her bir kurabiye ile tek tek dakikalarca uğraşılması gerekiyor. Bu konu hakkında da fazla konuşmak istemiyorum, konuştukça geriliyorum çünkü. Diyeceğim tek şey; zamanınız, beceriniz, imkanınız varsa kendiniz de yapabilirsiniz ki bu durumda emek verirsiniz ve emeğe saygı gerektiğini görürsünüz. Onun dışında, "ne oturur uğraşırım, yaparım böyle şeyleri ne de emeğe saygı gösteririm" diyorsanız, beni hiç rahatsız etmeyin lütfen.
Eveeet konuyu toparlıyoruz =)
Sonuç olarak 1 yaşına giren kuzucum için işte bu şeker gibi kurabiyeleri yaptım. Yanında bir de kuzulu bir pasta. Pasta yaparken en zorlandığım kısım sanırım ganaj hazırlaması kısmında doğradığım çikolataları yememeye çalışmak =)
Çikolata kalıbına atığım her bıçak darbesinde burnuma gelen o kakao kokusu sürekli şu düşünceyi yankılatıyordu beynimde "Türk kahvesi ile ne de güzel olur şimdi bu bitter çikolata" =) Her defasında da "Hayır, bir ölçüsü var, gramı bozamam, sakin ol sakin ol" diye savıştırdım düşünceyi.
Aslında tasarladığım pasta çok farklıydı ama dedim ya o düşünceden bir diğerine zıplayıp durdukça beyin hücrelerim birbiriyle bağlantısını pek kuramadığım iki farklı pasta çıktı ortaya. Ama temelde şöyle düşünülebilir, Ela kuzusu, kuzu arkadaşı ile piknikte oyun oynuyor ve gökyüzünden güneş de gülümseyerek bu mutluluğa ortak oluyor vs =) Çok mu hayalciyim acaba =)
Epey uğraştım Ela'ya benzetebilmek için ama tabi bu o kadar kolay olmuyor. Fotoğrafta büyük görünen detaylar yapmaya gelince cımbız gerektirecek boyutlarda olabiliyor. Bu nedenle ben de Ela'nın en belirgin özelliği saçlarının bağlanış şekli ve yapısına odaklandım. Pastayı ilk gördüğü an ise muhteşemdi, o gülüş ve pastaya sarılma isteği bir harikaydı, bu da benim için yeterli olan en güzel tepkiydi=)