29 Mart 2014 Cumartesi

Cüzdan Yenileme




Tam 1 hafta oldu, geçen hafta bugün, eşimin bir akrabasının düğünü için memleketine gitmiştik. Adana'nın gündüz vakti, yaz mevsimini anımsatan sıcağına aldanıp, akşam dışarıdaki düğünde incecik giyinince kaptım şifayı. 1 haftadır hapşırık, burun akıntısı derken gribe dönen hastalığımla uğraşıyorum. Başlangıçta acaba mevsimsel, polenler ile alakalı mı dedim ama yok, değilmiş. İlaç kullanmamaya ; bitkisel çaylar vs ile geçirmeye çalıştım. Dünden beri yavaş yavaş düzeliyorum. [  Rahatsızlığım süresince misafirlik ricalarını geri çevirmek zorunda kaldığım sevdiklerimden de buradan yeniden özür dilerim =((  ancak kimsenin benim gibi grip olmasına bile bile göz yumamazdım ]
Daha önce de bahsetmiştim, bir şeylere söz verdiğim zaman üzerimde yük oluyor, hemen yerine getirip bu yükten kurtulmak istiyorum. O nedenle dün biraz nefes alabilince elimdeki bir kaç işi bitirmeye çalıştım. 
Bu işlerden biri; her ne kadar fotoğrafta dev gibi görünse de aslında avuç içi kadar olan bu bozuk para cüzdanını yenilemekti. Kendisi yengoşuma ait. Eskidiğini ancak çok sevdiği için atmaya kıyamadığını , kurtarmak için bir şeyler yapıp yapamayacağımı sormuştu.
Demirbaş malzemem de keçe olduğu için, cüzdanı yenileme fikirlerimi de bu yönde düşündüm doğal olarak.


Öncelikle işe; cüzdanın ağız kısmındaki demir aksamı söküp, gövdenin dışındaki bir çok yerinden soyulmuş deri kaplamayı tamamen temizleyerek başladım.
Ardından ne renk keçe kullanacağıma deneme yanılma yoluyla karar verdim. Açık renk kullanamazdım çünkü zemindeki kabartmalı desen açık renk ardından kendisini beli ediyordu. Aslında düşüncem krem tonlarında vintage tarzı bir şeyler yapmaktı. Ancak dediğim gibi açık renk keçe kullanamayınca çalışma da bu noktadan oldukça uzak bir yere sürüklendi. Kimi zaman çıkacak sonucu yaptıkça görüyor, kimi zaman da bitmiş halini çok çok önceden görmüş oluyorum aklımda.


Bu defa ise öngöremediğim, hesap hatası yaptığım bir nokta oldu. Cüzdan ebatlarının küçük olması nedeni ile de o nokta oldukça zaman alan bir uğraşa soktu beni. Kaplama yaptığım için kalınlaşan cüzdan gövdesi, ağız kısmında demir aksamın kıskaçlarına sığamayınca ve yandaki parçalar cüzdana tam yaklaşıp yerleşemediği için, cüzdanı yeniden bütünleştirmek sorun oldu. Ancak ona da ağız kısmına keçeden uzatma eki yaparak çözüm bulmaya çalıştım. Uzatma parçasının oluşturduğu dengesiz görüntüyü ise yanlardaki keçe ile uyumlu beyaz şerit keçeler ile kamufle ettim. Sonuç ortada =)


Umarım sonuçtan yengoşum da memnun kalır, güle güle kullanır =)
Herkese mutlu hafta sonları.

20 Mart 2014 Perşembe

Keçe Ekmek Sepeti

Neredeyse 1 ay olacaktı yeni bir şeyler yazmayalı. Yazacak bir şeyler olmamasından değil; moralsizlikten, üzüntüden insan yazamıyor, eli varmıyor bir türlü tuşlara. Dışarıdan soğuk biri gibi görünsem de olaylardan oldukça etkilenen bir yapım var. Haberleri izlemekten, çocukluğumdan beri oldum olası hiç hoşlanmamışımdır. Bir trafik kazası, bir hastalık haberi vs her ne olursa olsun sanki ben yaşıyormuşum gibi hissederim. Sadece televizyonda izlemek değil; birisi oturup karşımda anlatsa dahi boğulurum, bunalım hallerine bürünürüm, gözlerim dolar.  
Bu nedenle kendimi zorlayarak da olsa genelde gazete sayfalarını okuyarak haberdar olmaya çalışıyorum gelişmelerden. Dünya çok acımasız zaten, bir de üstüne neden insanlar birbirine acımasızca davranır anlamak istemiyorum. 

Bu çalışmamı neredeyse 1,5 - 2 ay önce yapmıştım, ancak , dediğim gibi yayınlayasım gelmedi bir türlü.
Neyse konuyu değiştirmek istiyorum ...


Evlenmeden önce, ailemle müstakil bahçeli bir evde yaşıyordum, şu an ise apartmandayız. Sabahları ve akşamları apartman görevlisi katları gezerek ekmek dağıtıyor. Her dağıtım zamanında da kapıyı çalıp gidiyor ve bu duruma henüz alışkın olamayan ben, aniden duyduğum " diridiridiriiiiii " şeklindeki tiz zil sesi ile irkilmekten sıkılmıştım.
Bir kaç defa diğer apartman sakinleri gibi ben de kapı koluna poşet bağlama yöntemini uyguladım. Ancak sonrasında düşündüm; dağıtımı yapan adam her katın kapısındaki poşeti çözüp parayı alacak içinden, ekmeği koyacak ve sonra yeniden poşeti kapıya bağlayacak, sitede 6 blok var bu da bir başka ayrıntı. 
Sonra ben de düğümlenmiş poşeti açmakla uğraşacağım, zaten görüntü olarak da hoş değil. 
Birden aklıma işte bu fotoğraflarda gördüğünüz fikir geldi. Hem kapıya asması kolay, hem görevli için daha az eziyetli, hem de daha şık görünüyor =)


Ekmekliğin yapımında kalın tabaka keçe kullandım, arka kısmında ise kapı koluna asıp çıkarması kolay olması açısından cırtcırtlı bir kısım yaptım. 
Annem ziyaretime gelip mutfakta gördüğünde ise " Aaa ben de istiyorum bundan. " dediğinde ne için hazırladığımı açıkladım, sonuçta " müstakil evde ekmek dağıtımı yokken ne yapacaktı böyle bir şeyi =))) " diye düşünmüştüm. Ancak o da, bu kez yeni bir kullanım şekli ile bir başka fikir ortaya çıkmasını sağladı. 
Yani bir tane de annem için hazırlayacağım bu sepetten =)


Karşılaştığım çoğu kişi " Eee evlilik nasıl gidiyor? " diye sorular sorup duruyor. Herkese tek tek cevap vermek de yorucu yani =) O nedenle beni tanıyan ve blogumu okuyanlar varsa buradan topluca cevap vereyim istedim. "Evlilik, normal gidiyor efendim, bildiğiniz evlilik gibi işte. " Arada bir karşılıklı şımartmalar, arada bir fikir çatışmaları, hır gürle geçiyor işte.
Yukarıdaki fotoğraf da; üzerinde pijaması, elinde kumanda, ayağında ev terlikleri ile televizyondaki maçı izleyen koca faktörüne hazırladığım şımartmalık atıştırmalıklar =) 
Tüm bunların yanında bildiğiniz gibi eşim, bana fotoğraf makinesi hediye etmişti. Şimdilerde hiç durmadan fotoğraf çekmek istiyorum. 
Fotoğraf sayesinde daha önce "Mekila Kimdir?" başlıklı yazımda ve "Hakkımda" kısmında da belirttiğim şekilde, Green Gables 'ın Anne 'i gibi bir hayal dünyasına sahip olan ben; kendi bakış açımla, hayal dünyam ile çevremi nasıl gözlemlediğimi, hayatı nasıl yaşadığımı resmedebiliyorum. Yakaladığım güzel hayat anlarını somutlaştırıp kalıcı hale getirebiliyorum.
Çektiğim fotoğraflar birikmeye başladı bu nedenle de onları yayınlayabileceğim bir başka blog hazırlamakla da meşgulüm ayrıca. Umarım güzel bir sonuç çıkar ortaya.
Herkese mutlu günler =)